Bu yazı 1958 yılında yayınlanan Türk Eczacıları Sendikası Dergisi’nin Eylül sayısından alınmıştır. hamdi eczanesiTürkiye’de açılan ilk eczanelerden biridir.
o dönemdeki diğer eczaneler
- Eczane-i Ziyâ (Divaniolo, 1890)
- Ethem Pertev Bey Eczanesi (Aksaray, 1895)
- Muhammed Kazım Eczanesi (Beşiktaş, 1896)
- Halep Eczanesi (Kurucu: Beşir Kemal, Bahjikapı, 1898)
- İstikame Eczanesi (Kurucu: Hassan Raouf, Divaniolo, 1900)
Yaklaşık 68 yıl önce Zyrek semtinde, Zyrek Caddesi üzerinde ve Zyrek Camii’nin arka kapısından içeri giren 8 No’lu evde, annem, babam ve benden dört yaş küçük kız kardeşimle kışın kalırdık. yazın da Bulgurlu’ya gidilir.
Önce Zeyrek İlkokuluna gidiyordum. Okulu bitirdikten sonra ilkokul binası ile Zeyrek Camii arasındaki ahşap Zeyrek Lisesi’ne gitmeye devam ettim. Bu okulda eğitim sınırlı olduğu için babam beni El-Fetih Askeri İdadisi’ne yazdırdı.
Zyrek Lisesi ve El-Fetih Askeri Okulu’na giderken, Zyrek Camii’nin avlusunun karşısındaki köşede bir eczane vardı ve dış pencerelerinde muhtemelen yaldızlı harflerle “İşhani Hamdi” yazıyordu. Pencerelerinde gördüğüm büyük kırmızı ve mavi su vazolarına bakardım. Başka hiçbir yerde böyle bir dükkan görmediğim için gözüme çarpacaktı.
Küçük raflara dizilmiş ilaç şişelerini ve kutularını inceliyordum. Bazen tesbih gibi dizilen susam köklerinden ipler pencerelere asılarak nohuttan yama yapılırdı.
Bazen orta boylu, kara sakallı, çok güçlü yapılı bir adamın eczanenin Zerk yokuşuna bakan kapısının önünde durup gelip geçenlere baktığını görüyordum. Zaman zaman beni eczaneden ilaç almam için gönderdiler. Eczanenin dışından çok içi dikkatimi çekti ve eczanenin arka tarafa yakın banka denilen iç kısmı içi ve dışı her boyutta şişe ve kutular, parlak şişe ve kavanozlarla doluydu.
Eczaneye tekrar girdiğimde kapının sağındaki dolaplarda beyaz kavanozlar sıralanmıştı ve üzerlerinde o zamanlar anlamadığım yabancı siyah harflerle yazılmış altınla süslenmiş mavi kavanozlar vardı. Çiçekler.
Beni eczaneye ilaç almaya gönderdiklerinde, eczanenin arka tarafında koyu renkli perdesi olan bir yer vardı ki perdeden onun beyaz bir gömlek giyerek ve ellerini şişelerle yıkayarak ilaç hazırladığını görebiliyordum. .
12 yaşından sonra yani 68 yıl önce babamın vefatından sonra Şahinoban mahallesi Chenili Rooms Caddesi’ndeki Zerik Tepesi’nin başında bir ev alıp orada yaşadık. Fakat bir süre sonra Kadirca Tıp Fakültesi’ne giderken Vezneciler, Şehzadebaşı’nda Hamdi Bey Eczanesi’ni gördüm. Köşede büyük bir eczane vardı ve yaşlılığında eczacı Hamdi Bey’i Zyrek’te dolaşırken ve otururken görebiliyordum.İbrahim Alaeddin Gufsa, 1933-1935 tarihli kitabının 673. sayfasında Hamdi Bey (Ahmed Hamdi) hakkında şu bilgileri veriyor. Ünlü Adamlar Kitabı:
Türkler arasında eczane dükkânı açan ilk kişidir. Onun zamanına kadar Rumlar ve Ermeniler sadece farmakoloji ile uğraşmış, Türkler ise baharat çarşısında sadece ilaç satmışlar, sadece ilaç değil, aynı zamanda şifalı bitkiler de satmışlardır. 1895-98 civarında açılmıştır.
Eczacı Bertev Ethem Bey’in girişimi peşine düşer. Hamdi Bey, Jön Türklerden çırak alarak Türkler arasında ihtiyaç duyulan bir eczane bulmaya çalışmış ve ilk defa bazı hazırlıklar da yapmıştır. Daha sonra İstanbul’da Vezneciler Caddesi’nde ve son olarak Şehzadebaşı’nda Letâfet’in apartmanının altında bir eczane kurdu.
Gundem Haberleri
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın