"Enter"a basıp içeriğe geçin

Sosyal sefalet, çevresel felaket, ahlaki yozlaşma

Toplumsal sefalet, çevre felaketi, ahlaki yozlaşma…

aklıma şikayet geldi

fakir et ye

İçtiği kan…”

Yunus Emre

Kapitalizm, insanlık için “normal bir durum” değil, bir sapkınlıktı. Araçlar ve amaçlar alt üst olmuş, boğa arabanın arkasına koşulmuş… Şu anda yüzleşmek zorunda kaldığımız sayısız sorunun, yani açlık, yoksulluk, sefalet, çevre tahribatı, iklim krizi, anlam kaybı, ahlaki yozlaşma, bu bir yansıma mı…

Kapitalizm meta uygarlığıdır. Her şeyi metalaştırır, kişileştirir, kişileştirir ve alçaltır. Bu dünyada canlı olan her şeyi ölü şeylere, metalara çevirir. ceset uygarlığı Ben söylüyorum. Kapitalizmde birincil üretim [aslî] Amacı, insan ihtiyaçlarını karşılamak değil, piyasada kâr elde etmek için satmaktır. değişim değeri Üretimdir… Dolayısıyla üretim faaliyeti ihtiyaçlardan uzaktır… Yoksa onbinlerce, yüzbinlerce, milyonlarca gereksiz ve zararlı şey üretilmezdi… Açlık diye bir şey olmazdı, Yoksulluk, sefalet ve insanlık onuru olmazdı yeryüzünde. ..

Kapitalizm sınırsız büyüme (sınırsız üretim), genişleme, genişleme ve eğilim dinamikleri olan bir sistemdir. Hâlbuki üretmek, tabiattan bir şey çıkarmak, onu azaltmak, azaltmak demektir. Ancak bu dünyanın kaynakları sınırlıdır. Bir zaman gelir, şimdi olduğu gibi, sınırsız büyüme doğal kaynakların sınırlarına dayanır… Kapitalizm (sermaye) dışında sınırsız büyüyen hiçbir şey yoktur bu dünyada… Etik (etik) sınır demektir. Ulaşılabilecek şeylerden kaçınır. Bu doğası gereği kapitalizm etikten (etikten) uzaktır. Ahlaki (ahlaki) yozlaşmanın, değer ölçüsünün ortadan kalkmasının, anlam yitiminin sebebi budur…

Sermaye artık yeterince büyümüyor. “Yeni değer”, “artı değer” üretme mücadelesi verir. Çözümü doğanın talan edilmesinde, canlıların metalaştırılmasında ve finanse edilmesinde görüyor ama nafile… Son dönemde Türkiye’de ortaya çıkan ‘büyük projeler’ bu durumla doğrudan bağlantılı… Köprüler, otoyollar, tüneller, havaalanları. , şehir hastaneleri, elektrostatik santraller, küresel elektrik santralleri, termik santraller, madenler ve taş ocakları, millet parkları, “kentsel dönüşüm” sermaye için yeni değerlendirme alanları açmayı hedefliyor… Böylece çifte sömürü, talan ve talan sürüyor. .. senin müştereklerin Yağma ve yağma derinleşti…

Bu tür uygulamalarla “kapitalist” tanımı muğlaklaşıyor… Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) kapitalistleri maaşa bağlamak demek, bildiğiniz “maaşa” değil… Yani “risk unsuru” ortadan kalkıyor. Şirketlerin elde edeceği kar miktarı daha başlamadan belli olur… Oysa risk sermayedarı… Aslında bu utanç verici bir durum, ahlaki olarak da kabul edilemez… İhtiyaç var mı sorusu… bu projeler için uzaylı projelerinin dayatması atlanır… Ayrıca yanlış anlaşılmalar olmasın… Yollar, köprüler, havaalanları, hastaneler vs. Yapma deme. Tabii gerektiğinde yapılmalı… Burada sermayenin sömürülmesine, talanına, talanına fırsat sağlayan projelerin saçmalığı ve yıkıcılığı hatırlatılıyor… Bu rezaletle sadece toplumun bugünü değil, aynı zamanda geleceği de. gelecek kararıyor… Doğanın tahribatı, çevre tahribatı geri dönüşü olmayan eşikten hızla yaklaşıyor… Kısacası bu kör gidişata bir son vermek ve zaman içinde süreci tersine çevirmek acil…

Kapitalizm kutuplaştırıcı bir sistemdir… Kapitalizm içinde bir kutupta zenginlik üretilmeden, karşı kutupta yoksulluk, açlık ve sefalet üretilmez… Dolayısıyla kapitalizm içinde açlık ve yoksullukla mücadele edilemez… Çünkü doğrudan doğruya- sistemin işleyişinin gerekli sonucu… Bu durum ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor ve doğru olduğu için de küresel ölçekte ve küresel ölçekte aynı… Zengin ülkeler var – fakirler var ülkeler. Zenginin zenginliği, fakirin yoksulluğuyla mümkün oluyor… Dolayısıyla fakir milletler, zenginleri taklit edemez, onlara yetişemez veya “muasır medeniyetin üzerine çıkamaz”. Başka bir deyişle, yoksulluk kapitalizm içinde ele alınamaz.

Kapitalizm insana ve doğaya zarar vermeden devam edemez. Sonraki her aşama, toplumsal kötülükleri ve doğal yıkımı derinleştirir. İşte bu yüzden dünya her geçen gün yaşanmaz bir yer haline geliyor…

Kapitalizmin tanımlayıcı özelliği, doğa, toplum ve ekonomi arasındaki ilişkinin yönünün ve doğasının tersine çevrilmiş olmasıdır… Normalde ekonomi toplumdan sonra gelmeli ve ekonomi topluma tabi olmalı ve toplumu içermelidir, oysa kapitalizmde toplum toplumdur. ekonomiye tabi… Üstelik toplum ekonomi tarafından sömürgeleştirilir (sömürgeleştirilir).) modu. Yani para ekonomiyi, ekonomi toplumu belirliyor… Oysa ilişkinin yönü doğa-toplum-ekonomi olmalıydı… Bu tam tersi, bu sapkınlık sayısız belaların ve kötülüklerin kaynağıdır. şimdi yüzleşmek zorundayız…

“Türkiye’de Kaybolan Diller” yazımızı okumak isterseniz

Kapitalizm, kamulaştırma yoluyla sermaye birikimi anlamına gelir. Sonraki her aşama, daha fazla insanı üretmek ve yaşamak için gerekli araç ve kaynaklardan mahrum bırakır, proleterleşirler… Acımasız rekabete dayanır. Her kapitalist işletme, zorlu rekabet ortamında ayakta kalabilmek için toplam artı değerden daha fazla pay almak zorundadır… Bu zorunluluk, teknolojik yeniliği ve teknolojik gelişmeyi teşvik eder… Her ileri aşamada üretim sürecine daha gelişmiş makineler girer. Bu, her seferinde daha fazla makine ve daha az işçi kullanmak anlamına geliyor… Yani makine her ileri aşamada daha fazla işçi çıkarıyor. Bunun iki sonucu var: 1. İşsizler ordusu sürekli artıyor ve gelir dağılımı sermaye lehine bozuluyor. 2. Makine değil, değeri sadece et ve kemik olan insan (işçi) değer yarattığı için, kâr oranları düşme eğilimindedir…ekonomi (sermaye) yeterince büyüyemez…

Kapitalistler sadece emeklerinin toplumsal sonuçlarıyla değil, aynı zamanda çevresel sonuçlarıyla da ilgilenirler… Burjuva iktisatçıları bunlara ‘dış ekonomiler’ derler, ama deneyimle bunun dışsal bir şey olmadığını görürsünüz…

Sanıldığı gibi, “iyi siyasetçiler” “iyi politikalar” uygularsa, işlerin yoluna gireceğine dair umuda ve beklentiye dönüş olmaz. Kapitalizm düzeltilebildiği için merhametli bir sistem değildir. Kapitalizm var olduğu sürece toplumsal kötülükler, çevre tahribatı, ahlaki (ahlaki) yozlaşma derinleşmeye devam eder… Kısacası, İnsanlığın ve uygarlığın kapitalizm içinde bir geleceği olmadığı, büyük harflerle insanların bilinçlerine kazınmalıdır. Neyle mücadele ettiğinizi bilmenin önemli olduğu boşuna söylenmemiş…

Gundem Haberleri

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir