Kemal Kılıçdaroğlu’nun kıdemli danışmanı Jeremy Rifkin, katıldığı “Vizyon” programında küresel ısınmaya ve dünyanın karşı karşıya olduğu risklere dikkat çeken bir konuşma yaptı.
3 Aralık, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun günlerce ‘bekleyin’ demesinin ardından nihayet geldi.
Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’ne gelen Kemal Kılıçdaroğlu, Vizyon Programı’nın açılış konuşmasını yaptı.
70 kişilik yeni bir ekip oluşturduğunu belirten Kılıçdaroğlu, uzun zamandır beklenen isimleri tanıttı.
Kıdemli Danışman Rivkin ABD’den bağlandı
Kılıçdaroğlu, bir dönem Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanlığını da yapan Jeremy Rifkin’i başdanışmanı olarak atadığını söyledi.
Sahneden Kılıçdaroğlu’nun adıyla Amerika Birleşik Devletleri’nden oditoryuma bağlandı. Rifkin katılımcılara seslendi.
Rifkin, küresel ısınmaya ve dünyanın karşı karşıya olduğu tehlikelere dikkat çeken bir konuşma yaptı.
“Ancak birlikte çalışırsak başarılı olabiliriz”
Rifkin’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“22 Akdeniz ülkesi dünyanın geri kalanından daha hızlı ısınıyor. İklim değişikliği bu bölge için söz konusu, felaket bir durumla karşı karşıyayız. Ancak birlikte çalışırsak başarılı olabiliriz. Türk milletinin bir araya gelmesi gerekiyor.
Altıncı dönemin, özellikle onuncu kuşağın başındayız. İnsanlık için çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Artık karşımızdaki gerçeği görmemiz ve uyanmamız gerekiyor. İklim değişiyor.
Angela Merkel benden yardım istedi.
Angela Merkel benden yardım istedi. İşletme finansmanı devrimi gibi şeyler burada gelişiyor. Alman altyapısı eskimişti. Avrupa Birliği ve Çin’de gelişmekte olan yeni bir sanayi devriminden bahsettik.
Eski sisteme geri dönemeyiz. Türümüzü doğaya yeniden uyarlamak zorundayız. Barışçıl protestolar düzenliyorlar ve genç nesil üyeler acil bir dönemden geçiyor.
İlk kez bütün bir nesil protesto için sokaklara döküldü. Tüm ideolojiler kenarda duruyor, bu gençler bir nevi protesto yapıyorlar.
Doğa bizim düşmanımız değil.
Türkiye ve Akdeniz Havzası’nın genç kuşakları burada büyümekten yayılmaya geçiyor. Burada GSMH refah için harcanmaktadır. Aşırı tüketimden yüksek yaşam kalitesi durumuna geçiş var. Artık yüksek teknolojili küçük ve orta ölçekli işletmeler var. Dünyadaki ekonomik koşulları içerirler.
Fosil yakıt jeotlarından biyosfere geçiyoruz. İnsanları metafor olarak değil, ilerleyen bir ekosistem olarak gören bir hayat. Biz her zaman değişiyoruz. Örneğin yapısal karaciğer her 365 günde bir yenilenir. Evet, biz bir ekosistemiz, aslında bu gezegeni kendi içimizde yaşatıyoruz.
Doğa bizim düşmanımız değil, biz de bu ekosistemin bir parçasıyız. Beni dinleyenler bunu başarabilirsek çok kurum var diye düşünüyorlar ve Amerika’da nasıl ayakta kaldık diye soruyorlar.
“Türkiye ambalajda lider”
En hızlı uyum sağlayan tür biziz. Bilgimizi gelecek nesillerle paylaşabiliriz. Yüzyıllardır doğayı kendimize uyarlamaya çalışıyoruz. Eski rutine dönme zamanı.
Türkiye, Akdeniz havzasında 22 ülke ile işbirliği yapmalı ve işbirliği yapmalıdır. Türkiye ambalajın öncülerinden biridir. Üniversitelerinizin büyük yetenekleri var.
Türkiye’yi örnek alma gücünüz var. Bu yeni dönemde çalışmaya başlamanın zamanı geldi. Bu sayede yaşam kalitemizi yükselteceğiz. Evet, bunu Türkiye’de birlikte yaşayarak başaracağız. Hayat denen bu güzel deneyimin bir parçası olduğumuzu göstereceğiz.”
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın