https://www.sporunuyap7.com/sitemap_index.xml
Süleyman Şah’ın mezarı taşınmak zorunda kaldı. – Gündem Haberleri

Süleyman Şah’ın mezarı taşınmak zorunda kaldı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Süleyman Şah’ın türbesinin nakliyle ilgili olarak, “Süleyman Şah’ın türbesinin taşınması gerekiyordu, biz de taşıdık.” Cümleler kullanın.


ben

Türkiye bir gün sonra yeniden sandık başına gidecek.

28 milletvekili belirlenirken seçim çalışmaları devam ediyor.

Çalışmalar kapsamında saha çalışmalarının yanı sıra televizyon ve sosyal medyada açıklamalarda bulunan adaylar vatandaşları bilgilendiriyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri TV’nin ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Akar, Süleyman Şah’ın kabrinin daha önce taşındığını ve yeniden Suriye’ye taşındığını söyledi.

“Süleyman Şah’ın türbesini bütün heybetiyle ve bütün mukaddes değerleri ile getirin”

Bakan Akar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Orası çok tehlikeliydi ve oradaki askerlerimizin hayatını riske atmak istemedik. Karakolda görev yapan kırk askerimiz yiyip içmeye başlamış, oradaki nöbet ve nöbetler çok sıkıntılı.

Orada, IŞİD bölgenin tam kontrolünü ele geçirdi. Biz Fırat Kalkanı Harekatı’nı gerçekleştirene kadar IŞİD bölgeyi çok ciddiye aldı. Bunlar tehditler savurmaya başladı ve taktik durum ve matematik yapıldığında istasyonun oradan taşınması gerekiyordu.

Bunu yaparken kutsal emanetler dahil hiçbir şeyi israf etmedik. Her şey orada çekildi ve bu ilk operasyon değildi. 1939’da Süleyman Şah bulunduğu yerden taşındı. 1975’te tekrar taşındı.

Şu an tuttuğumuz yer yine Suriye toprağı. Eskiden 10 dönümdü şimdi 120 dönüm oldu ve tüm hemşerilerimiz bu sınırlarda olduğu için gitmek zordu, şimdi çok kolay. Halihazırda türbenin bulunduğu yere Gaziantep’ten karayolu ile ulaşmak mümkündür.

Tüm hemşerilerimizi oraları ziyaret etmeye davet ediyoruz. Biz öyle yapınca orada bir algı oluştu. Belki orada bir şekilde direnebilirdik ama bu, Muhammedçi’nin oradaki hayatı için çok büyük tehlikeler yaratırdı.

Biz bu riski almadık ve bu maceraya başlamadık. Ayrılışımız sırasında Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla görüşmememize rağmen, gerekli yasal metinler çerçevesinde tüm haklarımızın korunması ve bölge hakkımızın devam etmesi şartıyla Suriye ile konsoloslukları aracılığıyla görüştük.

Yani şartlar oluştuğunda istediğimiz yere taşıyabiliyoruz. O yüzden aşırıya kaçmanın bir anlamı yok. Orada hayat var. Ani bir operasyon olursa, baskı olursa Muhammedcik’in orada yaşamasının garantisi ne olacak? Yani taktiksel olarak en uygunu buydu ve biz de yaptık.

Süleyman Şah’ın türbesini tüm heybetiyle ve tüm mukaddes değerleriyle 10 dönüm araziye 120 dönümlük bir alana yerleştirdik. Söylediğimiz gibi hemşehrilerimizin ziyaretinden çok memnunuz. Burada da bir fırsat doğdu.

Tek hedefimiz teröristler.

Bakan Akar, tek hedeflerinin teröristler olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

Buradaki en önemli konu şudur: Vatandaşlarımız ve vatandaşlarımız tek hedefimizin teröristler olduğunu anlamalıdır. Bunun dışında yapabileceğimiz bir şey yok. Bu, Birleşmiş Milletler’in 51. Maddesi uyarınca meşru müdafaa için yaptığımız bir faaliyettir.

Ülkemizin, milletimizin güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Sınırlarımızın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Terörist neredeyse hedefimiz, bunu iyi anlayalım. Koşulsuz, onları kaçtıkları yerlere kadar kovalayacağız ve inşallah 40 yıllık bu haşereden kurtulacağız.

İşte önemli detaylar: içeride mi yoksa dışarıda mı? Bazıları fitne çıkarmaya devam ediyor ve Kürt kardeşlerimize yönelik operasyonlarımız yapılıyormuş algısı yaratmaya çalışıyor.

Bu kesinlikle doğru değildir ve şu anda yürüttüğümüz faaliyetler hiçbir şekilde Kürt kardeşlerimizin aleyhine değildir.

“2015’ten bu yana 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi”

Bakan Akar, 2015 yılından bu yana 37 bin 893 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, şunları kaydetti:

Burada saymak gerekirse 24 Temmuz 2015’ten bu yana 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi.

Mücadelemiz 1 Ocak’a kadar devam ediyor ve şu ana kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 551. Yani son terörist etkisiz hale getirilene kadar bu iş bitti demeyeceğiz. Teröristlerin iki yolu vardır. Birincisi teslimiyet, ikincisi ise yıkımdır.

Bunu anlamaları gerekiyor. Üsttekiler bir şekilde bunu anladı, alttakilerin de bunu anlaması ve ona göre hareket etmesi gerekiyor. Son zamanlarda teslimatlar çok arttı ve diğer yandan etkileşim sıfıra yakın.

Bu bağlamda mücadelemizi sürdüreceğiz. Mehmetçik bu konuda gereğini yapacaktır. Biz azimli ve kararlıyız ve çok şükür buna muktediriz.

Cumhuriyet tarihinin en ağır tedbirlerini burada aldık” dedi.

Sınır meselesinin siyasi değil devlet meselesi olduğunu söyleyen Akar, sözlerini şöyle tamamladı:

Biz sadece sınırlarımızın ve vatandaşlarımızın güvenliği için çalışıyoruz, hiçbir şekilde Türkiye’den ayrıldılar dedikten sonra gitmelerine izin vermeyeceğiz. Yarın bir gün tekrar karşılaşmayalım ve tarihteki gibi başımız belaya girmesin.

Bu yüzden bitireceğiz. Sınır mevzuunda sebebi kendimizde değil karşı tarafta aramak lazım burada öyle tatmin edici bir durum var ki. Anlamamakta ısrar, inat vardır. Bu sınır meselesi bir devlet meselesidir. 780 bin kilometrekare vatanımızın meselesidir.

2 bin 949 kilometrelik sınırlardan bahsediyoruz. Burada Cumhuriyet tarihinin en ağır tedbirlerini aldık. Bu tartışmalı bir konu olmamalıdır.

Bu siyasi bir mesele değil ve siyasi bir mesele değil. Vatanımızı korumaya çalışıyoruz. Burada bir yanlışlık varsa düzeltelim. Bunu yapmak zorundayız, sınırlarımızı korumak zorundayız.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın