medyauzmani.com
Ruj – Gundem Haberleri – Gündem Haberleri

Ruj – Gundem Haberleri

Kendinden hiç bahsetmedi. Otistik bir oğlu olsaydı, hayatını adamıştı.

Oğluna resimler gösterir, can parçasının günlük durumunu anlatırdı; Oğluyla olan anıları, çabaları, başarıları ve yorgunluğu…

Hatta oğlumdan dayak yedim ama pes etmedim. Bana “Onun için her şeye katlanırım” dedi. Otizmle ilgili bir sürü soru sorar, araştırma yapar ve yeni bilgiler için çok uğraşırdı.

Eşinin otistik olduğuna inanmaması, oğlunun eşi için yaşadığı bir başka mücadele, kırgınlıkları ve tabii ki kararlılığı…

Oğlunda mucizeler yaratmıştı. Oğlunu hayata zincirledi ve yavrusunu birçokları gibi sahillerde ve köşelerde tutmadı.

Bu çok farklı sabır, gayret ve umut için minnettar olurum; Böyle bir güzellikle gurur duyardım.

Yine içimde kalacaktı, diyemedim, dilimin ucuna bile getiremedim, “Kendini çok mu ihmal ettin, çok mu ileri götürdün?” söylemek.

Yollarımız ne kadar farklı olursa olsun, sadakatimi de düşündüm. Kendimi biraz daha iyi hissedene kadar farkında bile olmadan yiyorum ve kendimi tüketiyorum.

Ben kendi içimde kaybolurken, onun da artık kendi içinde gizli olduğunu biliyordum. Oğluna ayna gibi bakmış, oğlunun huzur olduğunu bilmiş, oğlunda mutluluk hissetmiş.

Bir gün “Kaç tane gelin makyajı yaptığımı biliyor musun?” dedi. “Makyaj yapmayı çok severdim; hem kendim için hem de başkaları için…” dedi ve uzun süre sustu; Öyle dalgın, öyle hüzünlü… Aynı anda gözlerimiz doluyor…

Kimbilir ne kadar zamandır aynanın karşısında, hissettiği gibi süslenmeden, ne kadar zamandır içindeki kadını, içindeki benliği bastırmıştı; Ne zamandır nezaketi, inceliği, netliği tatmamış, belki de yüzünü güldüren, içini huzurla dolduran odur…

Yerel bir gazetede yer alan haberin üçüncü sayfasında “Traktör iki kez geçti”…

Kendini bir anne olarak tanımlayabilen ve oğluyla kendini anlatabilen güzel bir ruhtu. Kütüphanesini bir kez görmüştüm. Entelektüel olduğunu biliyordum ama bu konuda konuşmazdı. Okuduğu okullarda kazandığı satranç ödüllerinden de bahsetmedi. Dizilmişti ama plakalar onun kitaplığındaydı. “Oğlum bugün derste ne kadar uyumluydu” diye anlatmaya başlarken, “Aaa” diyordum aklıma, “Eskiden makyajı severdim, kendim için, başkaları için…”

Hiç sevdin mi canım, hiç özledin mi?

En son ne zaman daha ucuz olmasına rağmen dudaklarınıza ruj sürdünüz?

Aşırı yalnızlıktan, aşırı yoksulluktan kıvrandı evlat, kendini kaybetmiş, kendini unutmuş gibi, kadınlığını bastırmış, sanki hiç bitmeyen bir ağrı çekiyormuş gibi…
Duygusu farklı, kalbi şerli olan bir güzel can daha öldü dostlar; Far, oje, ruj gibi aktı toprağa…

Ergür Altan ([email protected])

Gundem Haberleri

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın