https://www.sporunuyap7.com/sitemap_index.xml
Kılıçdaroğlu bir anda en büyük bozkurt oldu – Gündem Haberleri

Kılıçdaroğlu bir anda en büyük bozkurt oldu

Şanlıurfa’daki seçimlerle ilgili konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “14 Mayıs akşamı itibariyle Kılıçdaroğlu en büyük böcek. Kılıçdaroğlu bir anda en büyük bozkurt oldu.”


AAA

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şanlıurfa’da partisinin Severik İlçe Başkanlığı’na yaptığı ziyarette partililerle birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Pazar günü tüm ülke sandık başına gitti. “Türk asrının ilk cumhurbaşkanı”Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçileceğini hatırlatan Bozdağ, 14 Mayıs’ta millet iradesinin Cumhur İttifakı’na Meclis’te mutlak çoğunluğu verdiğini, aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın da yüzde 49,52 oy aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kimi seçeceğini 28 Mayıs’ta açıkladı.

“5 yıl boyunca ülkemizi kime emanet edeceğimize biz karar vereceğiz”

Bozdağ, seçimler öncesinde tüm vatandaşların milletvekili ve cumhurbaşkanı adaylarını dinleyerek 14 Mayıs’ta kararını verdiğini bildirdi.

Şimdi iki adayla seçime gidiyoruz. 28 Mayıs’ta nihai kararımızı vermiş olacağız ve alacağımız kararla 5 yıl boyunca Türkiye’nin, Severik’in, Şanlıurfa’nın ve milletimizin geleceğini kime emanet edeceğimize karar vereceğiz. soru? Türkiye’nin geleceğini Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a mı yoksa Sayın Kılıçdaroğlu’na mı emanet edeceğiz? İnsanlar bu iki sorudan birine “evet” diyecekler. Karar senin. Elbette hepimiz olup biteni değerlendirdiğimiz için adayların eylemlerine, hayat hikayelerine ve tutarlılıklarına, millete verdikleri mesajlara ve taahhütlere bakmamız son derece önemlidir. Buradan sizlere ve sizlerin ve aziz milletimizin vesilesiyle söylemek ve sormak istiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu güvenilir bir lider mi yoksa Sayın Erdoğan mı? Sayın Kılıçdaroğlu aynı anda tutarlı bir politikayı mı ifade ediyor ve uyguluyor yoksa Sayın Erdoğan mı? Sayın Kılıçdaroğlu bugüne kadar üzerine düşen görevleri yerine getirdi mi, yoksa Sayın Cumhurbaşkanı bunları yerine getirdi mi? Baktığınız zaman Sayın Kılıçdaroğlu bugün bile verdiği sözleri tuttuğu söylenemeyecek bir lider. O yüzden 2019 seçimini hatırlayın, “Tek bir işçi kovulmaz, çıkarsa yakamdan yakalayın.” dedi. Şeref ve şeref sözü. dedi. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi 15 binden fazla kişiyi işten çıkarıp ekmeğini elinden aldı. Diğer belediyeler de size rehin olarak sokağa çıkan, sözünün eri bir insana güvenebilmek için belediye başkanlarını arayıp ‘Dur millete söz verdin, biz millete söz verdik’ dediler. kimseyi çıkarmaz. Sözlerimi nasıl bozabilirsin? Söylemeleri gereken zamanda söylemediler ve geri adım atmalarını sağladılar. Geri adım atmadıysa, sözümü bozana söylemesi gerekirken, geri adım atmazdı, ben de onları bozarım, partiden kovarım. Bu yüzden “söz veriyorum” diyor ve insanlar bu söze inanmıyordu.

HDP seçmenini oylarına ihtiyaç varken sattı.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aynı konuda farklı kesimlere farklı konuşmalar yaptığını belirten Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Öte yandan Yeşil Sol ve HDP seçmeni söz konusu olduğunda ‘Kayyumları kaldıracağım’ diyor. o diyor. Öte yandan Amit Özdağ ile imzalanan protokolde “kayyumlar devam edecek.” o diyor. Kılıçdaroğlu bu iki sözü söyledi. Bu iki kelimeden biri yalan söylemektir. Buradan soruyorum Yeşil Sol Parti’ye veya HDP’ye verdiğiniz sözde mi yalan söylüyorsunuz yoksa Sayın Özdağ ile imzalayıp imzaladığınız protokolde mi yalan söylüyorsunuz? Bir insan birbiriyle çelişen iki düşünceyi konuşabiliyor ve yalnızca birini yapabiliyorsa, o zaman biri yalandır. Peki kime yalan söylüyorsun? Açıkça söylenmesi gerekmez mi? Olur ama bakın Sayın Kılıçdaroğlu, Yeşil Sol Parti’ye oy veren seçmeni daha oylarına ihtiyaç varken sattı. Yarın oylarını alınca geriye bakacak mı? Geçmişi de gösterir. Dönüp yüzüne bakmayacağını görüyoruz. Tabii bir yandan da “Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyorsanız beni takip edin, Kavala’nın serbest bırakılmasını istiyorsanız beni takip edin.” dedi. Şimdi ne diyor? Başlarına bir Kandil yıkarım. Konuşur. Peki hangisi doğru? İstanbul’da, Edirne’de, Şanlıurfa’da, Van’da farklı konuşan, muhatabına göre görüş, politika, hedef değiştiren, dürüst, dediğini yapan, dediğini yapan Erdoğan mı Sözünün arkasında duran, sözünün eri? Kim ne derse onu yapar?

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Kılıçdaroğlu bir anda en büyük bozkurt oldu

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Şanlıurfa’da konuştu

Halkın gözü görür, kulağı duyar

Bozdağ, Erdoğan’ın tüm dünyanın karşısına dikilmesine rağmen inandığı yoldan geri adım atmadığını söyledi:

Erdoğan dediğini mi yapıyor yoksa Kılıçdaroğlu daha mı güvenilir, fikirleri, politikaları, stratejileri fırtınalı rüzgarlara göre mi değişiyor? Öte yandan, “Kapalı kapılar ardında kimseye söz vermedim.” Diyor ama bir yandan da HDP’li vekiller açıklıyor, ‘Bize kapalı kapılar ardında verdiğiniz sözleri kamuoyuna açıklayın’ diyor. o diyor. Yani kapalı kapılar ardında söz verdi. Size burada söylüyorum, bunun kapalı kapılar ardında bir söz olduğu açık görünüyor. Yani yanlış anlamanın bir anlamı yok çünkü burada vermedim, vermedim de. İnsanların gözleri görüyor, kulakları duyuyor ve beyinleri sizden bin kat daha iyi çalışıyor. O yüzden sızlanmaya ve iftira atmaya gerek yok. Ne vaat ettiğini açıkla. Açıklamaları yok. 14 Mayıs öncesi Kılıçdaroğlu’nun bu aşk böreklerini dağıtması bir gönül alameti olup, terör örgütleri dahil tüm taraflara aşk börekleri dağıtmaktadır. Ancak 14 Mayıs akşamı itibariyle Kılıçdaroğlu başkomutan oldu. Kılıçdaroğlu bir anda en büyük bozkurt olur ama artık Malkoçoğlu olmaya niyetlenmiştir. Senden Bozkurtlu olmaz, böcek reisi, Malkoçoğlu olmaz.

İki sandık arasında Kılıçdaroğlu’na güvenilmemesi gerektiğini ifade eden Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun verdiği 3 sözün olmadığını ve bunların arkasında durduğunu söyledi.

“Bizim adımıza güvenenleri ikiye katlayıp yeniden atayacağız.”

Bekir Bozdağ, 28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen desteğin artarak devam edeceğine ve Türkiye’nin emin ellere emanet edileceğine inandığını belirtti.

Ulaşılan ittifaklara dikkat çekmek isteyen Bozdağ, şu görüşleri dile getirdi:

Sanıyorum artık Yeşil Sol Parti’ye oy verenlere ‘ben oyumu kendi irademle veriyorum, hepinize itirazım var’ diyecek ve Erdoğan’a ‘gideceğim’ deme cesaretini göstereceğim. bizi dolandırıcıya satanlara değil, fikirlerini açık ve cesurca ortaya koyanlara. Hiç kimsenin milletin oylarını kendi cebinde görmeye hakkı yoktur. Bunlar yapar. Biz gittik o da gelsin, bunu biz yaptık, o da yapsın. Benim oyum cebinde mi? Siz sandığa gideceksiniz diyen bu zihniyet, ben sandığa kendi isteğimle gideceğim, istediğimi gönüllü olarak seçeceğim diyecek. İstediğimi seç diyebilme hakkı, insan olmanın, özgür olmanın gereğidir. Tam olarak ne dilediğimizi seçerek özgürlüğümüzü, insanlığımızı ortaya koyacağız. Sıfırla çarpacağız ve bizim için sayanları sıfırlayacağız. Biz? Yaparız. Onun için herkese söylüyorum, bu seçimde partizanlık yok. Milletvekilleri belirlendi ve artık partilerinin Meclis’teki temsili belli oldu. Bir partiden birinin başka bir lidere oy vermesi, üretecekleri milletvekili sayısını etkilemez. Artık renkler de montajda yerini aldı. Şimdi “Türkiye’yi kime emanet edeceğiz?” sorusunu birlikte cevaplayacağız. İşte bu yüzden “Dünya beşten büyüktür” diyorum. Dünyaya meydan okuyan Erdoğan’a emanet edelim.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Kılıçdaroğlu bir anda en büyük bozkurt oldu

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Şanlıurfa’da konuştu

“Milleti tehdit ediyorsun, milleti korkutuyorsun”

Bakan Bekir Bozdağ, son günlerde ekonomik facianın yeniden başladığına işaret ederek konuşmasını şöyle tamamladı:

Pazartesi dünyanın sonu kopacak, size söylüyorum, kardeşleriniz bir gün değil, günlerdir Türkiye’de dünyanın sonunu getirmek için uğraşıyorlar. Dünyanın sonu Pazartesi günü patlayacağına göre, cuma günü bozsalar bile insanların sandık başına gidip size oy vermesi sizin için daha iyi olmaz mıydı? Erdoğan’a oy verirseniz Pazartesi günü ekonomi böyle olur. Cuma günü yaptıysanız, emin olun, iki gün ileri çekin. Ekonomi çöksün, vatandaş sandığa giderken Kılıçdaroğlu’nu seçsin. Neden pazartesiyi bekliyorsun? Neden salıyı bekliyorsun? Bu ekonomiyi alt üst edecek güçler, imkanları varsa, güçleri varsa neden cuma günü yapıp desteğiniz olarak öpmüyorlar? Milleti tehdit ediyor, milleti korkutuyorsunuz. Türk ekonomisine darbe vuruyorsunuz. O yalan söylüyor. Türk ekonomisi her türlü dış ve iç saldırıya karşı direnmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı, pandemi, Suriye, Irak ve Libya’daki iç çatışmalar ve etrafımızdaki ateşin ocağı olarak dikkat edin. Bütün bunlarda Türkiye ekonomisi çok şükür dimdik ayakta. Maliyetlerimiz yüksek, bazı sıkıntılarımız var ama bu ülkede ekonomik kriz olmaz, olmayacak. Çünkü dünya bu ekonominin direncini kıramaz, yalan ve iftira yok edilemez.28’inden sonra bu iftiraların hepsi sıraya girecek. Kılıçdaroğlu gibi bambaşka bir dil kullanacaklar. Avrupa Birliği’nden Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar uluslararası medyanın 14 Mayıs’tan sonra nasıl dil değiştirdiğini hep görmüşsünüzdür. 28’inde bu millet Erdoğan deyince Biden’dan Macron’a herkes tebrik telefonu için sıraya girecek.

Adalet Bakanı Bozdağ, ardından Horreya Caddesi’ndeki esnafı ziyaret ederek taleplerini dinledi.

Bozdağ ziyaretlerinde Şanlıurfa Belediye Başkanı Zine Abidin Bayazgül ile Seferik Belediye Başkanı Ayşe Çakmak ve partililere eşlik edildi.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın