HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan’dan “istikrar için sandığa git” oturumu

AAA

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 28.

Türkiye’nin en kritik seçimlerinden birinin geride bıraktığı geride bıraktığı Arslan, 14 Mayıs öncesi terör birimleri, başta ABD Olmak üzere Batılı ülkeler ve bazı yayın organlarının göçmenleri ve buralarda işbirliği yaparak Türki Ye’nin satın almalarını kaybetmesi için topyekun bir savaşa girişini ifade etti.

Arslan, Türkiye’nin ağırlığı, deprem ve ekonomik koşullar nedeniyle zor bir dönemden geçmeye işaret ederek, düşmanların ve dışarıdan Türkiye’ye yönelik saldırıların topluluğunu içerdiğini ifade etti.

14 Mayıs milletimiz için zafer, emperyalistler için yenilgi oldu

Türkiye’nin zorluklarını ve bunları ortaya çıkarmak için seçime yönelik hükümler ancak milletin karşısına farklı bir tablonun konduğunu dile getiren Arslan, şöyle konustu:

Öyle bir tablo önünüze kondu ki toplum, kendi götürülmesi, yaşadığı ağır ekonomik sıkıntılar, hayatın pahalılığını, ortaya çıkan uzunlukları, depremin neden olduğu ağır travmaları bir kenara ayırmaları, ülkenin bağımsızl Iğına, birlik ve bütüne, ayrılmaz butunluğumuze, üniter yapımıza, barış ve kardeşliğimize sahip çıkma gereğini duyunca. Dolayısıyla bütün anket firmalarının amaçlı, maksatlı yaptıkları, Batı’nın pek çok alanda yaptığı araştırmalarla umutlandığı 14 Mayıs seçimleri, milletimiz için büyük bir zafer ama emperyalistler için de büyük bir yenilgi olmuştur.

İlk turun sonuçlarını anımsatan Arslan, muhalefetin önemli argümanlarından biri, güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek olduğunu ancak milletin bu projeyi çöpe attığını söyledi.

Arslan, bunun, istikrarın devamının anlamını taşıdığını belirterek, parlamenter sistemin olduğu dönemlerde yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerin faturalarını ağır bir şekilde ödeyen kesimin işine dilediğini getirdi.

“Millet, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıktı”

Türkiye’nin parlamento sisteminin zaaflarından dolayı çok şey kaybettiğini ifeden Arslan, şöyle devam etti:

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne elektrik verdikten sonra istikrarı yakaladı. Türkiye çok ağır krizler yaşadı. Pandemiyi, savaşı, depremi yaşadık. Ama bütün bu büyük olaylarda hükümet krizi yaşanmadı. Devletin başındaki Cumhurbaşkanı ve hızlı kararlar alınan, bunların hayata geçirildiği bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi vardı. 14 Mayıs 2018’de Türk hükümeti, 14 Mayıs 2018’de uzantılarına hainlere giren ilk Türk emperyalist güçlerinin olduğunu duyurdu. Millet, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip olmak, Türkiye’nin istikrarı için bu konuda önemli bir adım attı.

İlk turda seçime ulaşma oranını, yaklaşık yüzde 88 olduğunu anımsatan Arslan, bu oranlara göre emperyalistlere demokrasiye ve sandığa sahip çıktığı çıktığı mesajın verildiğini kaydetti.

Arslan, Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ikinci turuna ilişkin “Birinci tura yüzde 49,5 oy oranıyla ipi göğüsleyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ikinci tura büyük bir avantajla giriyor.” dedi.

“Cumhurbaşkanı’mızın, yeniden cumhurbaşkanı seçileceği konusunda şüphemiz yok”

Millet İttifakı ve onun cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, topluluğun yabancılaştığını ve en büyük suçladığını söyleyen Arslan, Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise kon uşmalarında millet iradesine saygısını eğer ade elde edeceğini söyledi.

Arslan, millet iradesinin önemine dikkati gerçekleştirme, şu ifadeleri kullandı:

İnanıyorum ki pazar günü milletimiz, bir önceki seçimden daha fazla bir katılımla Cumhurbaşkanı Seçimi’nde sandığa gidecektir, isteğine, demokrasiye ve kendi liderine sahip çıkacaktır. İkinci turda Sayın Cumhurbaşkanımızın daha büyük bir farkla yeniden cumhurbaşkanı seçileceği konusunda hiç şüphemiz yok. Ancak milletimizin, hissiz mazeretinin arkasına sığınmadan, 4-5 yaşında demokrasinin demokrasinin büyük nimeti, imkanı olan seçim ve sandık hakkında daha fazla inisiyatif göndermek istiyoruz. Türkiye’nin geleceği, istikrarı, bağımsızlığı ve bölgedeki güçlü, etkin ve oyun kurucu bir devlet olması için mutlaka sandığa gitmemiz gerekiyor.

çalışma ortamı zorlukları

HAK-İŞ olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yana tavırlarının almalarının sebeplerine değinen Arslan, Erdoğan’ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemlerde çalışma darbelerini harekete geçirdiği reformları anlattı.

Yapılanmalara rağmen, Türkiye’de çalışma yaşarken yaşadıkları zorluklar olduğunu if eden Arslan, şunları kaydetti:

Özellikle kadro alamayan 100 bin yakın arkadaşımız var. Hedef bulmakta ısrarla ifade ediyoruz ve yeni dönemde bunların kadrolarının olması için Sayın Bakan’la bir ortak mutabakata vardık. Geçici mevsimlik kullanımları büyük ölçüde çözdük. Ancak başta Çaykur olmak üzere bazı iş yerlerinde çalışanlar 12 ay çalışacağı şekilde bir düzenlemeye sahip var. Onu da inşallah tamamlamış olacağız. 696 numaralı KHK ile kadro alan arkadaşlarının özlük haklarında bazı sorunlar var. Aşınmalarımızı bitirmemiz gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkladı, Sayın Bakan’la da konuştuk, belediyelerin de kamu çerçeveli protokolüne dahil edilmesi konusunda büyük bir mutabakatımız var. Bunu hayata geçirmemiz gerekiyor. Belediye işletmelerinde 6772 sayılı kanuna göre 52 günlük ikramiye alınamıyor. Yargıtay kararından dolayı bir sorun var. Bunu mutlaka yasal düzenlemelerle çözeceğiz ve bu arkadaşlarımızın gittikleri da bir şekilde geri dönüş yolunu seçeceğiz.

Türkiye’nin yaşadığı sırları aşmanın yolunun sabitlenmesinden geçtiğini vurgulayan Arslan, Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanlığını algılamayla Türkiye’nin ulaştığı şekilde devam edeceğini bildirdi.

HAK-İŞ ve ETUC olağan genel kurulları

HAK-İŞ olarak katıldıkları 22-26 Mayıs’ta Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Avrupa Sendikalar Konfederasyonunun (ETUC) 15. Olağan Genel Kurulu’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, HAK-İŞ’in, Türkiye’den ETUC Yür ütme Kurulu ‘Nda yer alan tek konfederasyon olduğunu söyledi.

Arslan, Genel Kurul’da yaptığı destek konuşmalarında Türkiye’nin özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan sahneleri anlattıklarını, bu konuda ETUC ve dünya genelinden beklediklerini ifade gördüklerini söyledi.

ETUC’un, 41 ülkede kendisine bağlı 93 konfederasyon ve 45 milyon üyeyle Avrupa’nın en büyük konfederasyonu olduğunu söyleyen Arslan, HAK-İŞ’in yapılan seçimlerde yönetimindeki kuruluştaki yerini koruyarak başarısını sürdürdüğünü kaydetti.

Arslan, 11-12 Mayıs 2018, aile hayatına başladığın zaman HAK-İŞ 15. Olağan Genel Kurulu’nda 93 yaşında olan bu ölüm yaşının son günüdür.

Türkiye’deki 15 milyon işçiden 2,2 milyonunun sendikalı olduğunu ve bunlardan da 800 bininin HAK-İŞ’e bağlı sendikalarda örgütlendiğini ifade eden Arslan, “HAK-İŞ’i bu üye sayısıyla yeterli görmedik. Daha büyük büyümeye yürüyoruz. Yeni dönemde üye yetiştirme, etkinliklerini geliştiren, özellikle bir dünya örgütü olarak, uluslararası alanda da daha etkin ve güçlü HAK-İŞ’i inşa etmeye çalışıyor.” dedi.