Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda düzenlenen “Diyarbakır Çevre Yolu, TOKİ 1525 Konutları, 17 Ofis, 1 Cami ve Metropoliten Yatırımları ve Diğer Tamamlanan Projelerin Toplu Açılış Töreni”nde konuştu.
barmen’de maden kazası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Ekim’de Diyarbakır’a geleceğini ancak Bartın Amasra’daki kömür madeninde meydana gelen patlama nedeniyle programını ertelemek zorunda kaldığını belirterek, kendisine, şehitlere ve yaralılara Allah’tan rahmet diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün şehitlerimizin aileleri bize emanettir, bu emanete sonuna kadar sahip çıkacağız ve hiçbirinin mağdur olmasına izin vermeyeceğiz.
Diyarbakır anneleri mesajı
Bölgede asılı olan pankartı da okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır çevresinde üzüm bağları var, burada altı masadan mesaj var. Yoldaşlarınıza şans vermeyeceğiz, Kürtlere aperatif olarak sofranıza koymayacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıllar önce ne dedik, ne dedik Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, yaratığı Yaradan’dan dolayı seviyoruz. Türkiye olacağız. Bize küfredenlere fırsat vermeyeceğiz Biliyorsunuz, bir süre kucaklaşmamıza engel olmak için her yolu denediler ama orada kalpten kalbe görünmez yollar olduğunu bilmiyorlardı, gerekirse kalpten kalbe, gerekirse kalpten gideriz dedik. Diyarbakırlı kardeşlerimizle gönül birliğimizden vazgeçmeyeceğiz.Diyarbakır onun simgesi, ideolojik kuruntuların aperitifi sayılıyor.
“Diyarbakırlı anneleri Batı’nın şampiyonluklarına bırakmadık”
Avrupa ve Amerika’nın zehirli köklerini coğrafyamızın kalbine bıçak gibi saplamaya çalışanlara teşekkür etmedik. Diyarbakırlı anneleri Batı’nın şempanzelerine bırakmadık. Batı’daki bu insan hakları savunucuları nerede? Onlar nerede? Diyarbakır’ın annelerini hiç ziyaret ettiler mi Kandil’de çocukları kaçırılan Diyarbakırlı anneler onu gördüler mi ve neden insan haklarını savunmakla alakaları yok. Onlar sadece tiyatro sanatçısı. Kardeşlerim Diyarbakır’da anneme itibar etmediler, dik durdular, eğilmediler ve oğulları yavaş yavaş geri döndüler. Milletimizle aramızda her türlü fitneyi çıkarmaya çalışanların ve her şeyi rencide edenlerin kirli yüzlerini birer birer ortaya çıkardık.”
“Diyarbakır’ın rengi ürkütücü değil”
Diyarbakır halkını bir kez daha kucakladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hakim olan coşku ve heyecanın çok farklı olduğunu ifade ederek, yatırım maliyeti 5 milyar 125 milyon lirayı aşan 140 eser açacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Tire Kültür Festivali’nin tüm programlarıyla çok enerjik, coşkulu ve heyecanlı olduğunu bildiğini ve Diyarbakır’a yakışır resimlerle desteklendiğini ifade etti.
“Burada tüm dünyanın ve tüm Türkiye’nin altını çizmek isterim ki Diyarbakır’ın rengi korku değil, başarıyla tamamlanan Tire Kültür Yolu Festivali’dir. Diyarbakır’ın rengi zulüm, zulüm ve acı değildir. bugün yeni renkler açılıyor, insanların üretimi ve istihdamı, Diyarbakır’ın rengi PKK’nın sömürüsü ya da HDP’nin sapıklığı değil, bugün sizlerle birlikte gösterdiğimiz kardeşlik, sevgi, birlik ve uyumdur. Diyarbakırlı, bu şehrin insanlarını adeta zincire vurulmuş köleler gibi gören korku ve siyaset baronları değil, kökenine, inancına, kültürüne ve medeniyetine sahip çıkan asil insanlardır.”
“Hesabınızı isteyeceğim Diyarbakırlı kardeşlerim”
Erdoğan, “Diyarbakır’ın surları, Dicle Nehri, ecdadımızın mezar taşları, Diyarbakır sokakları dili konuşsa bile.” dedi.
“Konuşsa bile, bir yandan bize miras kalan medeniyetin büyüklüğünü anlatırken, diğer yandan Diyarbakır’ın kolunu ve böğrünü kıranların ihanetinden bahsediyorsa, Tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, sanayisiyle, ticaretiyle ve en önemlisi insanı ile bu coğrafyanın en seçkin şehri.Sözünü tutanlar nasıl emperyalistlerin kollarından ayrılmaz diyorsa. , özgürlük”, zulmün, zulmün, dökülen kanın dibine nasıl ulaşılır. Kendilerine lüks bir hayat kuranların ikiyüzlülüğünden bahsederlerse. İsimleri Kürt, o zaman hayır Benim Kürt olmamla ilgisi var, onlar benim Kürt kardeşlerime zulmettiğimden fazla.Kandil’de Kürt yeğenlerimi kaçıranlar onlar değil mi?Orada onlara zulmetenler onlar değil mi?Yani yedi ay var.7 ay içinde mi olacak. seçimlerde tüm bunlardan onları sorumlu tutmaya hazır mısınız?
“Diyarbakır Caddesi’nde oğlumuz Yassin Boro’yu şehit eden piçler bunlar değil mi?” Erdoğan, “Diyarbakır’daki kardeşlerim bunun hesabını verecek inşallah” dedi.
“Edirne cezaevindeki kişinin Kürtçe ile bir ilgisi var mı?”
Diyarbakır’ın karanlık günlerinin geride kaldığını bugün de her sabah olduğu gibi bugün de gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
“Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan kişinin Kürt olmasıyla bir ilgisi var mı? Hayır, bu adam Kürt değil. Ama Kürt kardeşlerime ne yapıyor? Menfaat ediyor. Kürt kardeşlerimin hesabı sorulacak mı? ? Yapacak. Şimdi bir eş başkanı var, Kürtler mi? Diyarbakır, altyapısıyla, ekonomisiyle, kültürü ve sanatıyla geleceğe bakıyor, güven ve barış içinde kararlı adımlarla yoluna devam ediyor. Allah göstermesin diyorum. ya bu ülke ya da Diyarbakır yine bu kötü, bu acılı, o kanlı günler.
Şükürler olsun Diyarbakır artık barışın şehri. Sizin burada güvenle yaşamanız için Diyarbakır’ın barışçıl olması yeterli değil, Irak’ı ve Suriye’siyle birlikte tüm bölgenin barışçıl olması yeterli. Doğu sınırlarından güney sınırlarına, batı sınırlarından kuzey sınırlarına ve ötesinde etki alanlarımıza kadar ülkemizi bir barış adası haline getirmek için çalışıyoruz. Allah’ın izniyle ne terör örgütleri ne de başı çeken emperyalist zorbalar bizi bunu yapmaktan alıkoyamayacak.”
Diyarbakır Cezaevi müze oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son ziyaretinde Diyarbakır Cezaevi’ni boşaltıp kültür merkezi yapma sözü verdiğini belirtti.
Bilgi alışverişinde bulunduk, “Sözümüzü tuttuk. Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla cezaevi Adalet Bakanlığımızdan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza devredilmiştir” dedi. Turizm, eski cezaevinin restore edilmesi için gerekli projeleri hazırladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte pek çok acıya, zulme ve kötü hatıralara maruz kalan Diyarbakır Cezaevi Binası, artık bir hatıra ve çeşitli alanlarda faaliyet alanı olacak. Ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim. . Diyarbakır Cezaevi müzeye çevrildi, kütüphane ve resim sergi alanlarıyla ortadan kayboldu” dedi.

“Adını ve iradeni nasıl rencide ettiğini gör”
Erdoğan, Diyarbakır’ın bu güzel görüntüsünden rahatsız olanların da olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Tek sermayesi sizin acınızı sömürmek olanlar Diyarbakır’daki bu birlik ve beraberlik imajıyla adeta yok ediliyor. Huzursuzluklarının bir nedeni de gerçek yüzlerini sizinle paylaşmamız. Diyarbakır’a son ziyaretimde PKK ve PKK Demokratik Halklarının aile yapımızı yok etme zihniyetinin elindeki bir programa göre, size onun mallarınızı sizden alma sürecinde olduğunu söyledim ve bazı kişiler sözümü karşıladı. “O kadar da değil” diyerek alaycı bir tavırla, son dönemdeki tartışmaları görüyorsunuz… HDP denilen emperyalist parti benzeri operasyon aygıtı, sadece 50 cana mal olan terör örgütüne destek değil Kürt vatandaşı, bu nifak yuvası aynı zamanda toplumumuzun manevi temellerini hedef alan tüm sapkınlıkların baş aktörüdür.
CHP, bu kekliği kendi kurduğu altılı sofraya almayı bile kabul etmemiş, masanın altında tutmaya çalışmıştır. Masanın altında olmaktan utanarak gittiler ve görünüşe göre İstanbul’da bilinmeyen bir grup uç parti ile ittifak kurdular. Parti pankartlı örgütlerin ittifak kurdukları söylemlerinin ne sizinle ne de bu ülkede ülkesine, milletine ve değerlerine bağlı herhangi bir vatandaşla ilgisi yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’da annelerle buluştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yapacağı konuşmadan önce meydanda bulunan Diyarbakırlı annelerle bir araya geldi.

Erdoğan, kaçırılan çocukları için HDP ilçe binası önünde kamp kuran anneleri dağa kadar dinledi ve bir süre konuştu.
Toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile oğlunu terör saldırısında kaybeden Diyarbakır AKP Milletvekili Oya İrunat da katıldı.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]