medyauzmani.com
Çok dilli eğitimde kavramsal yol – Gündem Haberleri

Çok dilli eğitimde kavramsal yol

Farklı ülkelerde, çokdilli eğitimin önüne siyasi engeller konulmuştur. Bu engeller aşıldığında, çok pahalı olduğu söyleniyor. Ancak bu bağlamda asıl soru şu: Harp bütçesiyle kaç okul, kaç hastane yapılacak?

Çok kültürlü eğitime diller bağlamında bakıldığında, çok dilli eğitimle ilgili milyonlarca sayfaya ulaşan çalışmalardan geniş bir tablo çıkarmak gerekir. Çok dilli eğitim sadece bir akademik masa başı araştırma konusu değildir. 700 dil ile Afrika ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, Nepal, Kanada, Güney Amerika ülkeleri, İskandinav ülkeleri, Hindistan ve Papua Yeni Gine gibi farklı coğrafi bölgelerde çok dilli eğitim modelleri uygulanmaktadır.

Bu örnekleri ve özellikle İskandinav ülkelerindeki Sami deneyimini tartışmadan önce kavramsal bir temizlik yapmak gerekiyor. Fatma Gök, Türkçe’de sık sık “anadil” ile “anadil” kelimelerinin karıştırılmasına atıfta bulunur. “ana dil”, “ana dil”, “birinci dil” veya “birinci dil” anlamına gelir. Anadil, “kişinin annesinden öğrendiği dil” demektir. Bu iki dilin aynı olduğuna inanılsa da ağır asimilasyon koşulları altında anadili ilk dili olmayabilir. Bir kavmin dili yasaksa veya yasaklanmaya yakınsa, çocukları da hâkim dili benimser veya çeşitli sebeplerle onu benimsemeye zorlanır. Halkın çocuklarının ana dillerini etkin kullanamadıkları durumlardan dolayı “aile dili”, “ev dili”, “miras (i) dili”, “ata dili” gibi kavramlar, “ata dili” kavramlarının yanına konulmuştur. “anne”. Dil’. Adından da anlaşılacağı gibi “aile dili”, ailenin konuştuğu dildir; Ev dili, evde konuşulan dildir.

İskandinavya’da “yerel dil” kavramı sıklıkla kullanılmaktadır. “Miras dili (1)” ve “ata dili”, zulüm gören dillerin üçüncü nesle aktarımı bağlamında ifade edilmektedir. Örneğin, ölmekte olan Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’nın yerli dilleri, büyükanne ve büyükbabalardan torunlara aktarılmalıdır. Ayrıca İbranice gibi nesiller boyu yeniden canlanan diller için “miras dili (1)” ve “ataların dili” kavramları daha uygundur. Türkiye’de Çerkesçe konuşmayan Çerkesler bunun bir örneğidir. Bu bağlamda insan haklarının bir uzantısı olarak “dilsel insan hakları” kavramı giderek yaygınlaşmaktadır. Bu konu ayrı bir makaleyi hak ediyor.

Çokdilli eğitim üzerine Türkçe yazılmış en kapsamlı kitap Eğitim-Sen tarafından 2013 yılında yayınlanan “Sosyal Adalet Yoluyla Çokdilli Eğitim” kitabıdır. Kitapta çeşitli ülkelerden çokdilli eğitim uygulamaları yer almaktadır. Kitabın ağırlığı, konuyla ilgili diğer İsveç kitaplarının aksine, göçmenlere değil yerel halka odaklanıyor. Bu, Türkiye’deki etnik durumla kıyaslandığında olumlu bir özelliktir. Kitabın eleştirel bir havası var. Farklı ülkelerden çok dilli eğitim uygulamaları sunulurken eksiklikler ve yapılması gerekenler sıklıkla dile getirilmektedir.

Kitapta yer alan iki makaleye göre Kanada, çok dilli eğitim tartışmaları için iyi bir örnek değil; Çünkü bu ülke, Fransızlar dışındaki yerli azınlıkları resmen tanımıyor; Aksine ülke homojenleştirme politikalarıyla biliniyor. Benzer şekilde, göçmenlere sadece belirli yerleşim yerlerinde anadillerinde sınırlı eğitim hakkı verilmektedir (bkz. Taylor, 2013 ve Nicholas, 2013). Ülkeler arasında farklılıklar olsa da (bkz. McCarty, 2013; Senise ve Wood, 2009) Amerika Birleşik Devletleri’ndeki durum pek iç açıcı görünmüyor.

Farklı ülkelerde, çokdilli eğitimin önüne siyasi engeller konulmuştur. Bu engeller aşıldığında, çok pahalı olduğu söyleniyor. Bu bağlamda Skutnabb-Kangas ve ark. (2013) makaleleri şu şekildedir:

Grin’in en umut verici cevaplarından bazıları:

Çeşitliliğin refah ile negatif değil, pozitif bir ilişkisi vardır. bir ilişki gibi görünüyor

Mevcut kanıtlar, çeşitliliği korumanın finansal bir mesele olduğunu gösteriyor Son derece mütevazı maliyet gösterir ki’

– “Azınlık Kültürlerinin Kaynakları” [buna diller de dâhildir] Siyasi krizleri korumak ve geliştirmek, Bir siyasi krizin maliyetinin önlenmesine yardımcı olabilir Büyük ölçüde bu politikaların uygulanması. daha yüksek olacak [barış-ve-güvenlik argümanı].

– “Yani, refah temelli bir bakış açısıyla, bölgecilik ve Azınlık dillerinin korunması ve geliştirilmesinin benimsenmesi Herhangi bir ahlaki için güçlü temellere sahip olma fikri Tartışmayı düşünmeden bile sağlıklı bir fikir.

Aynı fikirdeyiz. Devletlerin ÇDE’yi karşılayıp karşılayamayacakları sorusunun doğru şekli şöyle olmalıdır: Devletler ÇDE’yi uygulamamanın maliyetini karşılayabilir mi? (s. 433)

Bu soru Türkiye için de çok önemli. Son zamanlarda defalarca dile getirildiği gibi savaşa ayrılan bütçeyle kaç okul, hastane yapılırdı… Böyle bir can kaybı da olmadı. Sözlerimizi bir şiirle bitirelim:

Anadil

Zalimin dili mazlumun dilidir
Her dilde olduğu gibi.
Fakirin dili zenginin dilidir.
cellat, işkenceci,
Öldürülen katil.

Doğu’nun dili Batı’nın dilidir.
Avrupa’nın dili Asya’nın dilidir.
Sol dil, sağ dil ve orta dil
Ölümün dili, doğumun dili
Cennetin dili Cehennemin dilidir.
Dünyadaki cennetimiz, cehennemimiz.

İşbirlikçinin dili, direnişçinin dili
Amerikan dili, liderin dili
Özgürlüğün dili, tutsaklığın dili
Azınlığın dili, çoğunluğun dili
Destekleyenlerin ve desteklemeyenlerin dilidir.

Gericilerin dili, ilericilerin dilidir.
diğer kişinin dili
Dağların dili, ovaların dili
Karasal iklimin dili olan Akdeniz,
Ege Denizi ve Karadeniz.

Bizim gibiler bu dili anadili gibi öğreniyor,
Diğer Anadolu halklarının
Neden anadillerine sahip çıkıyorlar?
Ama ah bu türk annelerinden değil

Bu güzel memlekette atalarından öğrenenler var,
Ana dillerini anlamıyorlar.

“Baba dili” deyip durdular,
yürümeye devam edeceğiz

ulusal konuşmacı
Bütün Anadolu halklarıyla.
Bütün baba dillerine inat,
Annelerimizle, dillerimizle, dillerimizle…

(Ulash Pasar Gezgin, 7 Aralık 2010, Kerektepe (Broken Hill), Avustralya)

kaynak

* McCarty, TL (2013). Yerli Dilleri Teşvik Etmek – Amerikan Yerlilerinin Deneyimlerinden Ne Dersler Çıkarılabilir? T. Skutnabb-Kangas, R. Phillipson, AK Mohanty ve M. Panda (editörler). Çok Dilli Eğitim Yoluyla Sosyal Adalette, Ankara: eğitim- sen Yayınlar (s. 187-205).

* Nicholas, AB (2013). Kanada’da ana dile dayalı bir çok dillilik programı için öğretmen eğitimi yoluyla dil değişimini tersine çevirmek. T. Skutnabb-Kangas, R. Phillipson, AK Mohanty ve M. Panda (editörler). Çok Dilli Eğitim Yoluyla Sosyal Adalette, Ankara:eğitim- sen Yayınlar (s. 300-319).

* Sinise, G.V.; Ahşap, G (2009). “Diğer krallar gibi‘: Bir Egemenlik Teorisi ve Eğitimde Eşitsizliğin Kalıcılığı. Eleştirel Eğitim Politikası Çalışmaları Dergisi, 7(1), 51-66.

* Skutnabb-Kangas, T., Phillipson, R., Mohanty, A.K. ve Panda, M. (2013). Çok dilli eğitimin kavramları, hedefleri, ihtiyaçları ve maliyetleri: Herkes için İngilizce mi yoksa herkes için adalet mi? T. Skutnabb-Kangas, R. Phillipson, AK Mohanty ve M. Panda (editörler). Çok Dilli Eğitim Yoluyla Sosyal Adalette, Ankara: eğitim- sen Yayınlar (s. 404-434).

* Skutnabb-Kangas, T., Phillipson, R., Mohanty, A.K. ve Panda, M. (ed.) (2013). Çok dilli eğitim yoluyla sosyal adalet. Ankara: eğitim- sen yayınlar.

* Taylor, SK (2013). Kanada’da çokdilliliğe bir sınıf sistemi yaklaşımı: Bir Fransız çokdillilik programında dilsel ve kültürel azınlık çocukları. T. Skutnabb-Kangas, R. Phillipson, AK Mohanty ve M. Panda (editörler). Çok Dilli Eğitim Yoluyla Sosyal Adalette, Ankara: eğitim- sen Yayınlar (s. 249-275).

www.dunyalılar.org

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın