Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da düzenlenen Avrupa Siyasi Grubu toplantısının ardından evlerine dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
Ziyareti izleyen NTV Dış Haber Direktörü Ahmet Yeşil Tepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını doğrudan aktardı.
Tesettür önerisi tartışması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme çağrısında bulunduğunu hatırlatarak, “Bir üst seviyeye çıkardım, daha geniş bir anayasal düzenleme çağrısında bulundum ve bu Meclis’e gelecek. Sadece başörtüsü değil. Korumayı da içeriyor. aile kurumudur” dedi. Nasıl bir anayasal düzenleme öngörüyorsunuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruyla ilgili olarak, “Aslında Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu bu tez, onun siyasetten ne kadar cahil olduğunu ve siyaseten fakir olduğunu gösteriyor” dedi.
“Yasal düzenleme gerektiren bir durum yok”
Erdoğan şöyle devam etti:
“Bir kere şu anda yasal düzenleme gerektiren bir durum yok. Kızlarımız bu eyalette üniversiteye, liseye gidebilir, polis olabilir mi, asker olabilir mi? Evet. Şimdi hepsi var mı? Orada. Yok. bayram bu izlemeyin nerden çıktı namusum bunu anayasaya koyalım da bundan sonra kimse oynamasın ne yaptılar hemen desteklemeyecek şimdilik ben çalışmaya başladım.Başkanı Adalet Bakanı Bekir Bey ve Anayasa Komisyonu Başkanı Başyargıç.Şu anda bu çalışma üzerinde çalışıyorlar, bu konuyu tartıştığım gibi umuyoruz ve umarız Bu konuyu bir an önce Meclis’e getirmek. Elbette ne getireceğiz? Anayasa değişikliği olarak dostların iyi bir hazırlık yapmasını umuyoruz. Bu hazırlığı Meclis’e sunacağız.”
“Son Yüklenen Gayler”
“Sadece bu mu, yoksa hepsi bir arada mı?” Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulduğunda, “Aile falan hepsi bu işin içinde. Biz sizi görelim diye bir şeyler yapıyoruz. Bu işte ne kadar dürüstsünüz, değilsiniz, burada göreceğiz” dedi.
“Aile yapısında ve ailenin bakımında değişikliklere hazır mıydı? Hemen karar verdiniz mi?” Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruya yanıt olarak, “Aile kavramı bizim olmazsa olmazımızdır. Çünkü güçlü bir millet, güçlü bir aileden gelir. Artık bunun üzerinde de çalışmamız gerekiyor. Çünkü son zamanlarda LGBT’leri topluma kazandırdılar. . LGBT, aile yapımızın bozulmasının sebebi onlar.” “Yani gereğini yapacağız. LGBT’nin kim olduğunu zaten biliyoruz. Ama gelip bunu ailece ortaya koyalım. Çıkalım buradan. Bakalım nasıl savunacak.”
Farkına bile varmadan bize pas verdi, bizim de gol atmamız gerekiyor.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişte AKP’nin adım atmayı planladığı konulara yönelik çeşitli sosyal medya mesajlarıyla öncülük etmeye çalıştığını hatırlatarak, “Hem tesettür hem de aile ile ilgili düzenlemeler yapmaya karar vermiş olsaydınız, bunu yapabilir miydiniz? Bu karar kendisine nasıl geliyor? sorusu üzerine Erdoğan şunları söyledi:
“Tesettür diye bir şey yoktu. Neden? Madem öyle bir sorunumuz yoktu. Çözdük. Madem çözdük, niye gündemimize gelsin? Bu beyefendi gündeme getirdi, gündeme getirdi. gündem Ne oldu? Bu ne anlama geliyor? Pasla ilgili çok şey var ama farkında olmadan bize bir pas verdi ve bizim de gol atmamız gerekiyor.
“Hayatımın tanımlandığını bilmiyorum”
Hayatımı forvet olarak geçirdiğimi bilmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu gibiler artık bu ülkeyi fethedemeyeceğine göre Allah’ın izniyle bu millet tuttu onları, bitti. Bundan böyle milletim daha özgür bir yaşama kavuşacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başörtüsü nasıl bir anda Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündemine girdi? CHP gerçekten istiyorsa neden anayasaya aykırı?” “Tek seferlik bir yasal düzenlemeyi gündeme getirmek bile çok ciddi değil. Üstelik o masanın etrafındakilerden biri utanmadan ‘Biz de destekleyeceğiz’ diyor.” “Şimdi kim olduklarını anlıyorum. Gaz verdiler, sonra biz onu destekliyoruz diyorlar.”
“Yasa bu noktada zengin ve güçlüdür.”
Dezenformasyonla Mücadele Yasası’nın gündemde olduğunu belirterek, “Son yıllarda Avrupa Birliği ve Batılı ülkeler başta olmak üzere etnik ve mezhepsel temelde ayrılan medya kuruluşlarına eşcinselleri ve ayrılıkçıları finanse eden para akışı oldu. Milliyet. Medyada gündem.. Ne sorusuna yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genel Kurul Genel Kurulu, dezenformasyonla mücadele kanunu ile ilgili 14 maddeyi onayladı ve bu kanunun çıkarılmasıyla, Buna ciddi bir son vermeyi umuyorum ve gerekli her şeyi yapmayı umuyoruz.” Yasa zengin ve güçlü bir yasadır.”
“Kuzey Kıbrıs’a Sihas İHA’larını yerleştirdik”
KKTC Dışişleri Bakanı’nın “Birleşmiş Milletler’e ya bizi tanıması ya da barış güçlerini Kıbrıs’tan çekmesi için bir ay süre verdik” şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlatarak, “Çekilmezseniz ne olur? Ambargo ve silah ambargosu. Takviye hazır mı? Karpaz’da Türk üssü konuşuldu. Dedeağaç’a alternatif olarak Türk üssüne hazır mıyız? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sorusuna yanıt olarak:
“Biliyor musunuz, kimsenin düşünmediği bir dönemde biz ne yaptık? İlk görevimiz Kuzey Kıbrıs’ta İHA ve SİHA konuşlandırmaktı. Şu anda elimizde İHA’lar, SİHA’lar var, yine benzer şeyler olabilir. Bahsettiğin yer.” Zaten bir hak. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ı her yönden, her yönden güvence altına almamız gerekiyor. Olsa da olmasa da, uçaklarımız ana karadan kalkar kalkmaz zaten Kuzey Kıbrıs’tayız. Orada da sorun yok, bu akşam Anastasiades, “Görüşelim, konuşalım vs. birini getirdim. ‘Patron şimdi gidiyorsun’ dedim. 2 ay sonra ayrılıyor. Ben de dedim ki, “Her zaman bir yerden talimat alırsınız. Bu öğretilebilir veya başka bir şeyle, bu şeyler zaten işe yaramayacak.” Bu yüzden bunların ipiyle kuyuya inemezsiniz, yoksa kuyuda kalırsınız.”
KILIÇDAROĞLU ABD ZİYARETİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9-13 Ekim tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’ni ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Kamuoyu nezdinde çok tartışıldı. O da ‘izin almayacağım’ dedi. Amerika’da görüştü.’ Ne oldu? sence?” Erdoğan, soruya yanıt olarak şunları söyledi:
“Beni pek iyi takip etmiyorlar. İlk seçimi yaptığımızda bir kez gittik ve bu seçimden çıktıktan sonra ilk parti olarak çok büyük başarı elde eden ilk parti olarak gittik. O zaman bir Avrupa gezisi yaptım, ben Avrupa ülkelerine gittim, Amerika, Avrupa’ya da gittim ve Lüksemburg’da Chirac ve Schroeder ile görüştük ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker ile de görüştük ve aslında bir gazeteci Juncker’a şunları söyledi: “ “Demokrasi sandıktır. Sandıktan çıkana saygımız var. Erdoğan sandıktan çıktı. Ben demokrasinin şartı olarak saygı duyuyorum ve kimseyi rencide etmemeli” dedi. ” Geldi ve beni havaalanına gönderdi. Kemal Bey umurumda değil, gidebilir. Mevla dünyayı ona hizmet etsin diye yarattı. Herkes istediği yere, istediği zaman gidebilir. Onun sorunu bizi neden endişelendiriyor? “
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın