"Enter"a basıp içeriğe geçin

Adam kendini gittikçe daha iyi kandırıyor

Herkesten önce Allah kendini kandırdı. Adem’e, “O ağacın meyvesinden yemeyeceksin” dediğinde ne olacağını biliyordu. Ama yine de söyledi. Adem ve Havva’ya inandı ya da kaderini bildiği halde ona inanıyormuş gibi yaptı. Önce kendini kandırdı, sonra da bu “eksik yaratıkların” kusurlarının bedelini onlara ödetti. Suç ve Ceza kendi aldatmacasında büyük bir hayal kırıklığından doğdu. Suç ve ceza, Tanrı’nın kendini aldatmasının ilk ürünleriydi.

İnsan önce kendini kandırmayı Tanrı’dan öğrendi. İnsan kendini her yönden aldatmıştır. O her zaman haklıydı. Her şeyi daha iyi biliyordu. Tüm eylemleri mantıklıydı. Her kelimenin arkasında bir anlam vardı. Öfkesi, sevgisi ve şefkati her zaman haklı çıktı. Öfkesi başkasınınkinden daha haklı, sevgisi başkasınınkinden derin ve sevgisi başkasınınkinden daha güzeldi. Hep iyi niyetli, hep fedakâr ve fedakârdı. Tüm eylemleri muhteşemdi. Ancak birçok “iyi” insan olmasına rağmen, dünyanın durumu belliydi. Bu, insanın Tanrı’dan öğrendiği ilk şeydi. İnsan, kendisinden öğrendikleriyle kendini kandırmaya, kendi küçük suçlarını ve cezalarını “yaratmaya” başlamıştır. İnsan, devleti kendini aldatmanın en uç noktası olarak yarattı. Devlet, kendini aldatmasının en somut sonucuydu. Bu dünya korkunçtu ve bu dünyanın şeytanı devlet denen yabancıydı.

Evet, bu dünya kötü. Mauthausen toplama kampındaki bir duvara belki tırnaklarla, belki de kanla yazılmıştı. hatırlıyor musun? O kamptaki bir Yahudi tutsağın o duvara ne yazdığını hatırlıyor musunuz? Karşı argümanı okudun mu? Bir kişinin bir İncil’i olacaksa, dediğim gibi belki de bu kelimeyle başlamalıdır. Bu makale ne dedi? “Eğer bir tanrı varsa, benden özür dilemeli.” Bütün bu zulüm hakimiyeti, insan elinin merhameti ve mağfireti yok ettiği bu dünyanın hala aynı istikamete gitmesindendi. Ama o Yahudi, tam da bu sözü söylemekle oradaki zamanı ve yeri belirlemiş ve bu yazıyı okuyana dünyanın dönüşünü ertelemiştir. İnsan kendini kandırmadığı zaman dünyayı böyle durdurabilir. İnsan söylemek istediğini açıkça söylediğinde zulmü bu şekilde susturabilir.

Dünyayı durduracak şey, söylenen her şeyi, her protestoyu kendini kandırmadan ifade edebilme gücüydü. Aksi takdirde dünya, kendini kandıranların ve öyleymiş gibi davrananların yaşadığı bir yerden başka bir şey olmazdı. Bildiğimizi yüzüne haykırmadığımız sürece aynı tüccarın saltanatı devam edecek. Dünya hep aynı yönde dönmeye devam edecek. O yüzden o duvara o yazıyı yazdım.

Herkesten önce Allah kendini kandırdı. Melekler ona, “Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” (Bakara, 30) demediler mi? Olan buydu.

Bu dünya hakkında başka şeyler de biliyorduk. Mesela kafamızdaki devletler kendilerine ne yasaksa onu yaparlar. O ülkeler gözünü kırpmadan insan öldürüyor ve bu cinayet sayılmaz, kadın cesetlerini genelevlere, sokaklara hapsedip satarlar ama bu pezevenklik sayılmaz, insanlarla vergilerle alay ederler ama bu hırsızlık sayılmaz. Bunu hepimiz biliyorduk ama yine de yaşamak için kendimizi kandırdık.

İlk önce kendimizi kandırmayı Tanrı’dan öğrendik.

Ancak kendimizi kandırmaktan vazgeçmiyoruz. Kendimizi kandırarak, başkalarını kandırmayı öğreniriz. Örneğin, tüm hünerimiz söylemek değil, söylememekti. Bize her zaman söylemek yerine sessiz kalmamız söylendi. Her zaman söylüyormuş gibi yaptık, ama bize sadece söylendi. Söylediklerimiz hep söylediklerimizden azdı. Kendimizi söylediklerimizle değil, söylemediklerimizle kandırırız. Darılmasın diye söylemedik, kızmasın diye söylemedik, kötü bir şey yapmasın diye söylemedik, söylemedik. çünkü sonuca dayanamadık. Söylemediklerimiz daha hayati. Kişiliğimizi söylediklerimizle değil, söylemediklerimizle ilişkilendiririz. Söylemediklerimiz hayatımızı şekillendirdi. Ne zaman bağırmak istesek önümüze koyduğumuz en somut sebeplerle var olabildik. Kendimizi durdurduk. Ancak bazen tırnaklarımızla bazen de kanımızla düşüncelerimizi duvarlara yazmak gerekiyordu. Yazmasaydık daha da deli olurduk, neredeyse köle olurduk. Ve kendimizi her durdurduğumuzda biraz daha kan akıyorduk.

Çünkü insan bu dünyada daha çok ve daha iyi kanar.

Ali Murat İrat

Gundem Haberleri

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir